“Mobil çalışmak mı, ah keşke!” dediğinizi duyar gibiyim. Teknolojinin gelişmesi şüphesiz çalışma düzenlerini de etkiledi. Artık laptopumuzu kapıp, kafelerin yollarına atıyoruz kendimizi.

“Bu havada işe gitmek istemiyorum” ya da “trafik var, evden daha da erken çıkmalıyım” cümleleri olmadan çalışmak kulağa çok keyifli gelir. Her şey de olduğu gibi mobil çalışmanın da iyi ve kötü yanları vardır.

Belirli bir ofiste çalışmayıp, mobil çalışmaya geçmek mi istiyorsunuz? Artık çalışma düzeninizi değiştirmeye karar verdiyseniz ve mobil çalışacaksanız; duyacağınız ve tepki alacağınız durumlara şimdiden alışın.

Mevsim ne olursa olsun, çalışmak için saatleri yolda geçirmenin yarattığı mutsuzluğu hepimiz tatmışızdır. Bu nedenle mevsim ister sıcak bir yaz günü, ister soğuk bir kış günü olsun; eğer mobil çalışıyorsanız, erkenden yollara çıkma endişesi duymayacaksınız. Evde ya da evinize yakın bir kafede rahatlıkla çalışabilirsiniz. Güne başlarken, bir fincan kahveniz ya da çayınız laptopunuzla yan yana olacaktır. Sabah sporunuzu yapıp çalışmaya başlamak sizi motive ediyorsa bunu da gerçekleştirebilirsiniz.

“Bugün hiçbir yere çıkmak istemiyorum” mu dediniz? Evde hazırlayacağınız çalışma köşesi size yardımcı olacaktır. Ancak yataktan kalkarken sakın ha üstünüzü değiştirmeyi unutmayın. “Biraz koltukta çalışayım” diye oturursanız, akşam saatin kaç olduğunu anlayamadan yeniden uyandığınızı fark edebilirsiniz. Unutmayın; üstümüzde miskinlik istemiyoruz, amacımız verimli ve keyifli çalışmak!

Yoğun olarak evde çalışmaya karar verdiyseniz ve aile ya da arkadaşlarınızla birlikte yaşıyorsanız, ne kadar çok çalışıyor olursanız olur, çalışmadığınızı düşünenleri engellemeniz kolay değildir. Bir de harıl harıl çalışırken müzik açtıysanız “ooho biz de seni çalışıyor sanıyoruz.” cümlesini rahatlıkla duyabilirsiniz.  Ev sakinleri siz çalışırken etrafı düzenlemenizi ya da koltuğun yerini değiştirmek için bir el atmanızı da isteyebilir.

Kafede başlayan ya da devam eden günleriniz için, laptopunuzun fotojenik fotoğrafını paylaşmazsanız olmaz. Nasıl paylaşırsanız paylaşın, okları üstünüze çekeceksiniz.

Yaşayacağınız problemlerin en büyüğü şüphesiz internet olacaktır. İnternet bağlantısının bulunduğu her mekan sizin canınız ciğeriniz haline gelir. Etrafınızda sizin gibi çalışanları gördükçe motivasyonunuz artar. Kafede duyduğunuz telefon konuşmalarında ya da sohbetlerde işiniz ile ilgili konuları duyduğunuzda; tabii ki dinlemediğinizden eminim sadece algıda seçicilik işte:) ; heyecanlanıp etrafınızdakilerle diyaloğa girebilirsiniz. Her zaman yalnız başınıza çalışmaktan keyif almıyorsanız, ortak paylaşımların olduğu yerlerde çalışarak, yeni kişilerle tanışma imkanınızın olduğunu unutmayın! Bu tarz ortamlarda kimse kimseyi yadırgamaz; bu yüzden çekinmeyin, tabii sürekli soru sorarak da yanınızdakileri rahatsız etmeyin.

En önem vermeniz gereken konu, çalışma disiplininizi oluşturmanız. Kimse sizin çalışma saatlerinize karışmayacaksa, zaman yönetimi ve planlama yapmayı atlamayın.

Eh biraz keyifli çalışayım deyip, sahilde ya da tatlı bir şöminenin yanında çalışmaya karar verdiyseniz yandınız! İsterseniz çalışmaktan gözleriniz kan çanağına dönsün fark etmez… Siz en iyisi böyle çalıştığınızı çok duyurmayın.

Mobil çalışmanız ile ilgili çeşitli yorumları etrafınızdan sık sık duyacaksınız, ancak siz eleştirleri kafanıza takmayın, önemli olan sizsiniz! Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilsiniz. Sanıldığı gibi mobil çalışmak çok kolay değildir. Bunu ilk başlardan anlayacaksınız. Kendinizi ne çok rahat bırakın, ne de hırpalayarak çalışın. Böylece motivasyon ve çalışma şevkiniz kırılmaz.

Mobil çalışmak keyifli olduğu kadar zorludur da. Nasıl çalışıyor olursanız olun; hayat size güzel olsun! 🙂

Keyifli çalışmalara…