Eleman arıyoruz: iki developer üç elma

Gün geçtikçe dijitalleşen ve teknoloji çağı olan günümüzde, yeni teknolojiler ve kulağımıza yabancı kavramlar geliyorken, kullandığımız kelimeleri de güncellememiz gerekiyor.

İnternet sektöründe insan kaynakları sektöründe çalışan biri olarak, çeşitli kanallardan iş ilanları duyurularında, yazılım geliştirme uzmanı pozisyonunu “eleman arıyoruz” diye gördüğüm zaman, gerçekten garip bir hisse kapılıyorum.

elma

Yaklaşık 5 sene önce sevgili ortağım Senem Anıl ile enerjik agency için kişileri nasıl tanımlayalım diye sorguladık. Eleman, aday, iş arayan gibi kavramların potansiyeli yüksek kişiler için oldukça düşük kaldığını düşündük ve tecrübe yılı ne olursa olsun bu kişilere profesyonel demeye karar verdik. İnsan kaynakları danışmanlarında sıkça gördüğümüz Head Hunter yani Kafa Avcısı unvanını da değiştirerek, Talent Hunter yani Yetenek Avcısı olarak belirledik. İletişim tarzımız ile ilgili pozitif yorumlar almak bizi her zaman çok motive ediyor.

Çalışanlarına değer veren, ekiplerini destekleyen kişileri dışarıdan gözlemlemek isterseniz, iş ilanlarında ya da duyurularında “bıdı bıdı pozisyonumuz için takım arkadaşı arıyoruz” ya da “aradığımız superman belki de sensin“ gibi kulağa sempatik gelen kavramlar kurduklarını görebiliriz.

Kulağımı tırmalayan, gördüğüm zaman gözlerimi ovuşturmama neden olan cümlelerden biri de, aranılan departmanlar içerisinde bir kişiden fazla arayışlarda, istem dışı yazılmış da olsa, “2 developer, 3 tasarımcı arıyoruz” tanımlamaları. Manavdan 2 elma, 3 armut aramaya çıkmak gibi bir şeyi çağrıştırıyor! Bu şekilde iş ilanları paylaşan şirketler; potansiyeli yüksek yetenekleri, kalifiye profesyonelleri kaçırabiliyor.

Hiç kimse, kendisini değerli hissetmediği yerde uzun soluklu kalamaz. Hak ettiği değeri alabilen, önem verildiğini hisseden bir çalışan hangi pozisyonda çalışıyor olursa olsun, başka fırsatları değerlendirmeyi düşünmez.

“Maaş veriyoruz üstüne bir de ne kadar değerli olduğunu mu göstereceğiz?” diye düşünenlerdenseniz hiç tartışmaya bile girmeyelim. Yöneticilerin, direktörlerin ve kurucuların çalışanlarının motivasyonunu düşünmesi, ihtiyaç ve beklentileri öğrenebilmek adına ekip ile iletişim içerisinde olması gerekir. Koşturmacalı iş hayatı içerisinde acil olan ya da olmayan işlerin takibi gerçekleştirilirken, çalışanların tüm sorunlarını görebilmek, elbette o kadar kolay değildir. Ancak haftanın ya da ayın belirli zamanlarında sonuca bağlanamayan toplantılar yerine; bir kahve eşliğinde ekiple sohbet etmek belki de düşünüldüğü kadar zaman kaybı yaratmayacaktır.

Teknoloji çağında yenilikler yaratmak, kalifiye ve enerjik ekipler oluşturmak istiyorsak, ekip içerisindeki iletişime, davranışlara, verilen sözlere dikkat etmek gerekiyor. Değerli olduğunu fark eden yetenekler, bu değerlerini korumak için mevcut potansiyellerini en üst seviyede kullanmaya çalışacaklardır.

İş hayatını çekilmez olmaktan çıkartıp keyifli bir hale getirmek hepimizin elinde. Baskıyla, bağırıp çağırmayla ya da kişileri görmezden gelerek kimsenin saygısını kazanamazsınız. Ekip ruhuna sahip şirketlerin hızla yükseldiğini, başarılı işler ortaya çıkarttıklarını görebiliriz. Neden bizler de globalde gıptayla bakılan değerli şirketler” gibi olmayalım? Değerli şirketler gibi olabilmek için; önce kendimizi değerli ve güçlü hissetmeli, sonra karşımızdakilerin değerli olduklarını hissettirmeliyiz.

“İnsanın hayatta güçlü olması önemli değildir, kendini güçlü hissetmesi önemlidir.” Into the Wild

Comments

Uğur Enes
02/08/2016 at 14:52

Mükemmelsin. İnanilmaz guzel dusunceler. Hemen hemen her 3 calistigim sirketin 2sinde bu duruma engel olmaya calistim. Hic birine bu kadar guzel bu kadar acik cumleler kuramadim. Gercekten tebrik ederim duygu dusuncelerime el ayak oldun.



03/08/2016 at 00:43

Yine M bir şirkette, hakkımdaki en faydalı (1 iyi 1 kötü yönüm) geri bildirimi okun yaydan çıktığını hissettiğim görüşmede aldım. Ve bu bildirimin virgülüne dokunmadan iş görüşmelerinde aktarıyorum.



Kerem YAVUZ
13/08/2016 at 23:06

Güzel yazi olmuş elinize sağlık. Bazı ilanlar da var ki; sempatik görünecek diye ciddiyetsiz bir durum da oluşuyor.



M. Hüseyin Yıldırım
08/09/2016 at 19:46

Tebrikler. Net ve cok iyi ozetlemissiniz.



26/10/2016 at 18:11

türkiyede insan kaynaklarının en temel sorunlarından birine değinmişsiniz teşekkürler.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *