İş hayatı denilen hayat oldukça sürprizlerle doludur. Önceleri hevesle başladığınız, çalışma ortamı sevdiğiniz bir atmosferdir. Zaman geçtikçe kimlerin sizi desteklediğini görüp, gerçek yüzlerle karşılaşırsınız.

Küçük ölçekli ya da büyük ölçekli, hangi firmada çalışıyorsanız çalışın, canınızı sıkacak kişiler elbet karşınıza çıkacaktır. Ancak aldırmayın, eğer işinizi seviyorsanız bu kişilerle mücadele etmeli, hemen pes etmemelisiniz.

Hiç kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yoktur. Ancak rekabet ortamında motivasyonunuz kırabilecek olaylarla karşılaşabilirsiniz. Sizi kıskanan, koltuğunuzu kapmaya çalışan ya da yerini kaybedeceğini düşünen kişilerle uğraşıyor olabilirsiniz. Siz hiçbir söze aldırış etmeden çalışmalarınıza devam etmelisiniz. Bu durumda dikkat edilmesi gereken ince bir çizgi vardır; rekabet ortamında olduğunuzu düşünürken Mobbing kurbanı olmuş olabilirsiniz!

Çalışacağınız kişileri seçmek bazen sizin elinizdedir. Bir firmada çalışıyor olup farklı firmalarla işbirliği yapmanız gerekebilir. Online pazarlama alanında, outsource yazılımlarda, çeşitli danışmanlık işlerinde olduğu gibi. Ne yazık ki, kendi çıkarı için kimseyi düşünmeyen kişiler vardır “profesyonel hayatta”. Baktığınızda yıllardır piyasanın içinde olan, tecrübe sahibi olduğunu düşündüğünüz “profesyoneller”; kimi zaman sizi küçümseyen bakışları altına alırken, kimi zaman sözleriyle demoralize olmanıza sebep olabilirler. Zamanla yapılan işler ortaya çıktıkça, aslında bu tür kişilerin profesyonellikten ne kadar uzak olduklarına şahit olursunuz. Size söylenen sözleri yüzüne vurmanıza gerek kalmadan kendi kendilerinin ipini kesmiş olurlar.

Çalışma başında vaatlerde bulunup,  hayal dünyasının içinde size katılacak katkılarını dinlersiniz. Siz zamanınızı harcayarak, kendinizi belki de yıpratarak çalışacaksınız; önceden verilen vaatlerin tutulmadığını gördüğünüzde, karşılığını alamadığınızı hissettiğinizde, kendinizi sinir dünyasında bulacaksınız.

Bu tür durumlarla karşılaşmamak ve iş hayatınızı zehir etmemek için neler yapmalı?

• İçinize sinmeyen projeleri kabul etmemeli
• Sözleşme yaparak mutlaka gerekli koşulları konuşmalı, orta noktalarda uzlaşmaya gitmeli
• Sözleşme olmadan kimsenin sözlerine güvenmemeli

Peki, aynı ofisi paylaştığınız, ruhunuzu emmeye çalışan kişilere karşı ne yapmalı?

Bu tür kişileri olabildiğince görmezden gelmelisiniz. Huzurunuzu, keyfinizi kimsenin bozmasına izin vermeyin. Daha çok çalışmalı, sözlerinize ve hareketlerinize daha dikkat etmelisiniz.

Ne yazık ki, kimin ne olacağı daha sonradan görüleceği için, sırlarınızı mümkün olduğunca kimselerle paylaşmamaya çalışın. İleride kimsenin eline koz vermemek için iş ilişkilerinde mesafenizi hep korumaya çalışmalısınız. Bir an size yakın görünen dost canlısı kişiler, rekabet hastalığına tutulurlarsa paylaştığınız bilgileri başkalarından duyabilirsiniz, söz söyleme hakkını onların eline vermeyin.

Kimi zaman kanınızın hiç uymadığı, frekanslarınızın tamamen farklı olduğunu düşündükleriniz bir anda melek olup karşınıza çıkabilir. Güvenmeyin! Menfaatçi insanlar hayatınıza her daim sızabilir; kendini acındırarak yaratmış olduğu izlenimi tersine çevirmeye çalışabilirler, bir açığınızı gördüklerinde ise yeniden eskiye döner arkanızdan işler çevirmeye çalışabilirler.

Kötümser konuştuğumu düşünebilirsiniz ancak, ne kadar üzücü olsa da bunlar iş hayatının gerçekleri. Birçok kişi iş yaşamında bu tür tatsızlıklarla karşılaşmıştır, karşılaşılacaktır da; ancak bu durum sizi olabildiğince yaralamadan, size zarar vermeden geçip gitmeli. “bana ne yapabilir ki” deyip; her şeyi herkesle paylaşırsanız ileride pişman olabilirsiniz!

Evet, iş hayatına yeni girmiş olanlar iş hayatına hoş geldiniz. İş hayatında karşılaşabilecek en can sıkıcı olaylardan birini sizinle paylaşmak istedim. Her şeye ve her duruma hazırlıklı olmakta fayda var.

Güzel iş ilişkilerinde bulunmanız, keyifli atmosferlerde çalışmanız, kötü niyetli kişilerle karşılaşmamanız dileğiyle… 🙂